Kurucudan: HEY FEYB’in Hikâyesi

Kurucudan: HEY FEYB’in Hikâyesi

Merhaba, ben Feyza Baltacı.

Uzun yıllar tasarım dünyasının farklı alanlarında çalıştıktan sonra, kendi hayatımda karşılaştığım bir sorunun peşine düşmeye karar verdim. Size biraz detayını ve arka planını anlatayım.

Büyüklük, kendi başına bir değer. Tıpkı doğadaki en uzun ağaçlar, en görkemli dağlar veya en geniş okyanuslar gibi… Doğa, gerçek güzelliğin her boyutta, her biçimde ve her formda var olduğunu sürekli hatırlatıyor. Ama kültürel kalıplar, yıllardır bu gerçeği unutmamız için elinden geleni yapıyor. Kadınlık tarih boyunca “ince”, “zarif” ve “küçük” ile eşleştirildi; büyük bedenler ve büyük ayak numaraları ise bu tanımın dışında bırakıldı, 'büyük'ün de zarif olabileceğini kabul etmedi. İtirazım da tam burada başlıyor.

Moda ve ayakkabı endüstrisi yıllarca 36–40 numarayı merkezine alarak üretim yaptı. Son yıllarda bazı global hızlı moda markaları 40 numara üzeri seçenekler sunsa da, daha büyük numaralar hâlâ, özellikle Türkiye’de, pek çok markanın radarına girememiş durumda. Büyük numara ayakkabı bulmak, bugün bile birçok kadın için hâlâ zorlayıcı ve sınırlı bir süreç. Şık modellerin uzun yıllar küçük numaralarla sınırlı kalması, büyük ayak numaralarına sahip kadınların kendilerini görünmez hissetmesine yol açıyor.

Ben de bu kadınlardan biriyim. 43 numara giyiyorum ve yıllarım, tarzıma, zevkime ve karakterime uygun ayakkabılar aramakla geçti. Moda endüstrisinin dayattığı kalıplar benim de ayak numarama uymadığı için yıllar boyunca “seçeneksizlik” döngüsünde ben de kaybolmuş durumdaydım.

HEY FEYB’in hikâyesi de tam burada başladı. İstanbul gibi bir şehirde yaşarken, bu kadar nitelikli üretici, zanaatkâr ve malzeme imkânı varken, büyük numara ayakkabı üretmenin hâlâ neden bu kadar zor olduğunu sorgulamakla başlayan bir süreçti bu. Bu sorgulama beni sayısız fuara ve üreticilerle sektör profesyonelleriyle yapılan görüşmelere yönlendirdi. Karşılaştığım tablo, yıllar önce kurulmuş ve hâlâ sıkı sıkıya uygulanan üretim kalıplarına dayanıyordu: Seri üretim tabanlar, hazır kalıplar, alışılagelmiş talep ölçüleri… Hepsi belli numara aralıkları için tasarlanmıştı. Büyük ayaklı kadınlar bu sistemin dışında bırakılmıştı.

İşte bu ihtiyaç, HEY FEYB’in tohumlarını attı. 40–44 numara aralığına odaklanarak, moda dünyasının görmezden geldiği kadınların kendi tarzlarında yürüyebilecekleri bir alan yaratmak üzere yola çıkan markamızın temel motivasyonunu oluşturdu. Sessiz bir ihtiyacı, zarif ama güçlü bir ifadeye dönüştürmemizi sağladı.

Bugün, HEY FEYB sadece ayakkabı üretmekle kalmıyor; büyük numaralarda zarafetin mümkün olduğunu ve konfordan ödün vermeden bunu sunabileceğimizi gösteren bir yaklaşım sunuyor. Hayata geçirmek için sabırsızlandığımız farklı iş modelleri ve yenilikler var, ama önceliğimiz her zaman aynı: kadınları, onları sınırlayan kalıplardan özgürleştirmek.

Sevgiyle,
Feyza Baltacı
Kurucu, HEY FEYB